84. dakikada Oosterwolde’nin golüyle farkı ikiye çıkaran Fenerbahçe, 90+4. dakikada Dusan Tadic’in penaltıdan attığı golle skoru 3-0’a taşıdı ve rövanş öncesi çok büyük bir avantaj yakaladı.

Fenerbahçe’nin deplasmanda aldığı 3-0’lık zaferi Fanatik yazarları sizler için analiz etti.

ERMAN ÖZGÜR | FİNAL NEDEN OLMASIN?

Fenerbahçe en kısa yoldan rakip kaleye gitmeye çalışan, taçlar dahil her tür duran toptan etkili olmaya çalışan Union’a karşı hem tempo olarak karşılık verdi hem çabuk savunmaya geçerek pozisyon vermedi hem de duran toptan Batshuayi ile golü yaptı. Savunmada Djiku ve Çağlar, sakatlanınca Oosterwolde, ortada Tadiç, İsmail Yüksek ve önde Batshuayi ilk yarıda oyunu rakibine bırakmayan Fenerbahçe’de top ayağına geldiğinde nefes aldıran oyunculardı. İlk yarı bittiğinde Fenerbahçe için tek negatiflik Çağlar’ın sakatlanması oldu. 2. yarıya Union hızlı başlamak istese de Fenerbahçe’nin iki ismi adeta bir cengaver gibi oynadıkları gece de buna izin vermediler. Djiku ve İsmail Fenerbahçe’nin sigortası oldular. Hücumda Tadiç ve Ferdi ile yakalanan fırsatlar kolay harcandı.

Aynı ciddiyetle devam ederse…

Union ne akan oyundan ne de duran toplardan ki uzun bir takım olmasına rağmen net fırsat olamadılar. Oosterwolde, Dzeko pasında takımını rahatlattı. Son dakikalarda penaltıdan skoru belirleyen Tadic, tur kapılarını sonuna kadar araladı. Fenerbahçe deplasmanda olmasına rağmen maçı her saniyesini ciddiyeti elden bırakmadan aynı zamanda da soğukkanlı şekilde oynayarak kazanmayı başardı. Şöyle bir bakınca 3 maç daha bu ciddiyetle oynarsa Atina’daki finale adını yazdırmaması için hiçbir sebep yok Fenerbahçe’nin.

SERKAN AKCAN | KALİTE VE DENEYİMLE

Fenerbahçe, Konferans Ligi’nin en kompakt takımlarının başında gelen US Gilloise’a karşı deneyim ve kalitesiyle fark yarattı. Stoper tandeminde Djiku’yu sağa, Çağlar’ı sola koyan İsmail Kartal, 1.96’lık Nilsson’a ekstra önlem getirmek için Ferdi’yi kenarda tutup Oosterwolde’yi sol bekte kullandı. Maçın başlangıcında US Gilloise’nin bire bir baskıları Fenerbahçe’nin oyun kurulumunu negatif etkilese de Çağlar’ın ekstra savunma performansı önemli olması muhtemel birkaç pozisyonu önledi. Belçika temsilcisinin ön alan baskısını kırmak için topa sahip olmaktan başka çaresi kalmayan Fenerbahçe biraz fazla hazırlık pası yapmak zorunda kaldı. Ferdi olmadığı için Oosterwolde’nin hücum çıkışları orta çizginin ötesinde top kaybına dönüşse de Hollandalı’nın fizik kalitesi Gilloise’nin sağ koridoru için caydırıcı bir güce dönüştü. Genel anlamda fizik mücadelenin zirve yaptığı bir ilk yarı izledik. Fenerbahçe, tam 6 korner kullanan rakibine Çağlar önderliğinde ceza sahasında topla buluşma imkanı vermezken tek bir isabetli şut imkanı bile vermemesi ilk 45 dakikanın en dikkat çeken detayıydı. Fred’e merkezde ekstra baskıya gelecekleri çok belliydi ve Szymanski’yi de kapsayan sert bire birler ön bölgeye geçişleri zorlaştırdı. Bu baskılar düşünüldüğünde duran toplar Fenerbahçe için can simidi olacaktı. Nitekim beklendiği gibi oldu ve Cengiz’in taç çizgisinden kullandığı serbest vuruşu Çağlar indirdi ve Batshuayi neredeyse topla ilk buluşmasında golü yaptı.

Artık daha kolay

Sahanın en iyisi Çağlar’ın sakatlığı sonrası Ferdi girdi, Oosterwolde stopere geçti. Djiku da savunmanın dümenine. Ganalı stoper mükemmel bir maç çıkardı, top kazandı, geriden oyun kurulumunda hep doğru çıkışlar yaptı. Fenerbahçe, her anlamda Gilloise’den üstündü. Fizik mücadeleye karşılık verdi, herkes ayakta kaldı, Fred orta sahadaki derin boşluğu doldurdu, Tadiç yine büyük liderlik yaptı, Ferdi ile birlikte sol kenarı etkin kullandı. Özetle Fenerbahçe kalite ve deneyimiyle turu kolaylaştırdı.

FAİK ÇETİNER | FENERBAHÇE’NİN AKLI KUPADA

St. Gilloıse’yi çok iyi tanıdığını iddia eden ve bize bu takımı yorumlayanları dikkate alsaydık, maçı nerdeyse oynamadan kaybettik sanacaktık. Bu yorumu yapanlar Fenerbahçe’nin kadrosundaki yıldızları ve onların Avrupa tecrübelerini dikkate almamıştı. İsmail Kartal’ın sahaya sürdüğü 11 cesaret işiydi. Dzeko ve Ferdi kulübeye, Batshuayi ve Oosterwolde (Süper oynadı, süper bir gol attı) sahaya. Oyunun ilk bölümünde ofansif futbolu çok iyi oynadığı söylenen Belçika takımı, duran toplar (Kornerler) dışında Livakoviç’i fazlaca rahatsız etmedi. Oyun başa baş giderken bir duran top sonrasında Batshuayi’nin (Çok arzulu ve istekli oynadı) attığı gol hem anlamlı hem de rakibin dengelerini bozuyordu. Devre sonlarına doğru Çağlar’ın sakatlanması, elde stoper olmayışı ile Oosterwolde stopere, oyuna giren Ferdi kendi mevkine geçiyordu. İlk 45 dakikada iyi mücadele eden Sarı-Lacivertli takımda Fred’in sahada oluşu bile arkadaşlarına büyük güven veriyordu. İkinci bölümde ev sahibi daha atak gözükse de Fenerbahçe ani ataklar ile net pozisyonlar buldu. Bu yarıda İsma ile Yüksek’in performansı müthişti.

Kadıköy’de direnemez

Son 20 dakikada İsmail Kartal, yorulanları (Cengiz, Fred, Szymanski, Batshuayi) dışarı alıp; Kent, Kruniç, Mert Hakan ve Dzeko’yu oyuna aldı. Fenerbahçe skoru korumaya devam ederken sahneye çıkan Osterwolde müthiş bir depar, müthiş bir vuruşla Belçika takımının ipini çekti. Tadiç’in penaltısı ise gecenin keyfi oldu. Rakibi alıcı gözüyle ilk defa seyrettim. Bu takım Kadıköy’de Fenerbahçe’ye ne direnebilir, ne de kafa tutabilir. Maçtan önce “Akıllar nerede” demiştik. Fenerbahçe‘nin aklı demek ki bu kupada…

MEHMET ALİ SABUNCU | RAKİP UYUSUN, FENER AVRUPA’DA

Konferans Ligi Son 16 Turu’nda Fenerbahçe, Belçika lideri Union Saint Gilloise’ye konuk oldu. İsmail Kartal önde Batshuayi ile maça başladı. Gelelim 90 dakikanın önemli anlarına;

Batshuayi ülkesinde devleşti

3’te Batshuayi hareketlendi ama Puertas kademede pozisyonu engelledi. 20’de Cengiz serbest vuruşu kullandı, Batshuayi Çağlar’ın indirdiği topu ağlara gönderdi: 0-1. 36’da Ferdi deparla rakip alana girdi, ancak uzaktan vuruşu iyi değildi. 44’te bu kez Fred uzak mesafeden ikiyi denedi, olmadı. Devre tek golle bitti.

53’te Tadic’in şutu yan ağlara takıldı. Aynı dakikada Nilsson hızlı çıktı, pozisyonda Fenerbahçe defansı yerindeydi. 68’de Ferdi çaprazdan ikiyi denedi, olmadı. 73’te Krunic sol çaprazdan kaleyi yokladı ama Moris kademedeydi. 84’te Oosterwolde’nin, Dzeko’nun pasında, 80 metre depar atarak attığı gol ülkemizi ayağa kaldırdı: 0-2. Uzatmada Burgess topu elle kesti, ‘VAR’ destekli penaltıyı Tadic gole çevirdi: 0-3. Bu gol maçı da bitirdi.

Adil hakem yönetti, sonuç geldi

Kadıköy’de Amoura ve Burgess yok. Önemli bir gelişme, cezalılar. Ancak Fenerbahçe, rakipleri uyurken Belçika’da adil kurallara uyan bir hakemle, Liverpool’u yenen takımı güzel ve adil kararlarla yenerek, Kadıköy’deki rövanş için avantaj yakaladı. Sözün kısası, rakipler uyuyor siz Avrupa’dasınız…