OKAN BURUK’UN PRAG 11’İ

Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Süper Lig’in 25’inci haftasındaki Başakşehir mücadelesine göre Sparta Prag karşısında değişikliğe gitmedi. Okan Buruk, Süper Lig’deki kazanan kadroyu bozmazken kaleyi Muslera’ya emanet etti. Savunma dörtlüsünü; Kaan Ayhan, Nelsson, Sanchez ve Berkan Kutlu’dan oluşturan tecrübeli teknik adam, orta sahada Kerem Demirbay ve Torreira’ya görev verdi. Hücum hattının sağ kanadında Barış Alper Yılmaz, ortasında Mertens ve sol kanadında ise Kerem Aktürkoğlu’na görev veren Buruk, ileri uçta ise Icardi’yi sahaya sürdü. Galatasaray, Sparta Prag karşılaşmasına şu 11 ile çıktı: Muslera, Kaan Ayhan, Nelsson, Sanchez, Berkan Kutlu, Kerem Demirbay, Torreira, Barış Alper Yılmaz, Mertens, Kerem Aktürkoğlu, Icardi.

GALATASARAY EVİNDE AVANTAJI KAPTI

Galatasaray’ın gollerini 19’da Kerem Demirbay, 60’ta Mertens ve 90+1’de Icardi kaydetti. Sparta Prag’ın golleri ise 47’de Preciado ve 65’te Kuchta’dan geldi. Galatasaray’da Nelsson 62. dakikada, Sparta Prag da ise Rynes 80. dakikada kırmızı kart ile oyun dışı kaldı.

MUSLERA TUTTU, ICARDI ATTI

Aslan 3 kez öne geçtiği maçta Çek ekibini 3-2 devirdi. Bu zaferde ise atan ve tutan gecenin yıldızı oldu. Fernando Muslera 4 kritik kurtarışla dikkatleri üzerine çekti, Icardi ise 1 gol, 2 asistiyle zaferin mimarı oldu.

KEREM DEMİRBAY FIRTINASI

Sarı-kırmızılıların sezon başında kadrosuna kattığı Kerem Demirbay performansıyla alkışları topladı. Sarı-kırmızılıların sezon başında kadrosuna kattığı Kerem Demirbay, Galatasaray formasıyla Avrupa kupalarında ilk kez gol sevinci yaşadı. 30 yaşındaki orta saha aynı zamanda sarı-kırmızılı formayla 2’nci golünü atma başarısı gösterdi.

Fanatik yazarları da temsilcimiz Galatasaray’ın evinde aldığı 3-2’lik Prag galibiyetini köşe yazılarında değerlendirdi. İşte o yazılar…

ICARDİ TUZAĞI – SERKAN AKCAN

Sparta Prag öylesine baskılı bir maç başlangıcına imza attı ki, bunu bu sezon ne Bayern, ne United ne de Kopenhag, Galatasaray’a yaşatabilmişti. Bu beklentinin üzerinde bir baskıydı ve ilk 10 dakikada üst üste pozisyonlar Muslera’nın yerinde müdahaleleriyle gole dönüşmedi. Ne var ki bu fırtınayı dindirmenin formülünü Okan Buruk, 15. dakikadan itibaren bulmayı başardı. Sparta Prag’ın üç stoperini Icardi’yle tuzağa düşürdü.

Dzeko, Icardi gibi özel santrforlarla oynanacak bir oyuncu elbette bu. Arjantinli santrforun sırtındaki üç stoperi sırasıyla orta sahaya kadar çekmesi Barış Alper, Mertens ve Kerem’lere savunma arkası koşularıyla pozisyon anlamına geliyordu. Demirbay’ın golünde Icardi’nin orta sahadaki pivot rolü ve attığı akıl dolu pas maçın kırılma anlarından biriydi. Birkaç dakika sonra Barış Alper’e sağ ayağının dışıyla attığı savunma arkası pas da en az goldeki kadar güzeldi. Galatasaray’ın koca ilk yarıda sadece tek faul yapması ne kadar garipse ikinci yarıda yaptığı ilk faulün gol olması o kadar enteresandı.

MUTLU SONLA BİTİRDİ

Devrenin başlangıcı, Galatasaray’ın golü yemesiyle bir anda kabusa dönme eğilimindeydi doğrusu. Oyun olarak da Prag temsilcisinin baskıyı artırması karşısında yine Icardi’nin kazandığı top, pası ve Mertens’in golü Ali Sami Yen’i coşkuya kavuşturdu. Fakat Galatasaray’ın geri koşularda yaşaması muhtemel sorunlar tek pozisyonda gerçeğe dönüştü. Kaan sakatlandığı için Abdülkerim girdi, Sanchez sağ beke geçti. Davinson’un rakibini kaçırdığı pozisyonda Nelsson atıldı, üstüne de Prag’ın kafa golü geldi. 11-10’da Mertens’in liderliği Galatasaray’ı oyunda tuttu. Muslera’nın 90’da karşı karşıya çıkardığı topun dönüşünde Barış Alper’in sağ bekten taşıdığı top ve Icardi’nin golü de filmi mutlu sonla bitirdi.

DAHA İYİ OLABİLİRDİ AMA BU DA İYİ – CEM DİZDAR

Maçın başındaki tedirgin edici Prag hücumlarının savuşturulması yaklaşık 10 dakika sürdü. Ancak ardından devreye iki oyuncu girdi. İlki Davinson Sanchez, ikincisi Kerem Demirbay. Bu iki oyuncu Prag hücumlarını önce ceza sahası önünde ardından da orta sahada söndürdü. Oyun kurulumunda ise rakibin analizini boşa çıkaran tahmin edilemez biri vardı; Mauro Icardi. Orta sahaya kadar gelip şimdilerde, ‘Bağlantı oyuncusu’ adı verilen pozisyonu icra eden İcardi gol dışındaki birkaç girişiminde ilk pasörüydü. Kısaca ilk devre oyun egemenliği ilk bölüm dışında Galatasaray’ındı.

Ancak ikinci devrenin başlamasından kısa süre sonra Sparta Prag teknik direktörü Brian Priske’nin kariyer başlangıcındaki, ‘Duran top uzmanlığı’nı devreye alacak bir faul pahalıya patladı ve maça beraberlik geldi. Ardından ‘Mertens usta’nın rakibe de çarpan şutu tedirginliğe son verecek golü getirdi. Fakat hikaye böyle bitmeyecekmiş! Önce Victor Nelsson, kademeyi darmadağın eden derin pasta son adam faulünden kırmız kart gördü ve iki dakika sonra da onun olmadığı bölgeden kafa golünü yedi Galatasaray! Ancak daha muazzam işler son dakikalara sıkışmıştı.

GERİSİNİ PRAG DÜŞÜNSÜN

89. dakikada Muslera’nın karşı karşıya kurtarışı öncesindeki Sparta Prag davranışını tekrar tekrar izlemeyi öneriyorum. Gol olmadı ama futbolun doğrularına muazzam bir örnekti! Ve ardından Barış Alper Yılmaz’ın taşıyıp Icardi’nin şutuyla tamamlanan hücumla Galatasaray perdeyi kapattı. Belki ülkenin beklediği net skorla tamamlanamadı maç ama ikinci maça rahat gol atan bir Galatasaray gidecek ve artık devamını Sparta Prag teknik ekibi düşünecek!

Bir de son not! Bizim takımların uluslararası maçlarını anlatan spiker arkadaşların ’Haydi çocuklar’ ile başlayan cümlelerinin muhatabının kim olduğunu anlayabilmiş değilim! Sahadakileri mi gayrete getirmek istiyorlar yoksa biz televizyon izleyenlere mi gaz veriyorlar, çözemedim! Eğer muhatap biz isek, ki biziz gibi görünüyor, oturduğumuz yerden ne yapabiliriz ki?

PENALTIYI ATLADI – DENİZ ÇOBAN

Maçın tecrübeli İspanyol hakemi kendinden emin ve rahat bir maç yönetti. Kullandığı kartlarda, bir sarı kart hatası dışında, hataya düşmedi. Disiplinden taviz vermeyen bir yapısı vardı. 54. dakikada İcardi’nin şutunun direkten dönmesinin ardından topu kontrol eden Barış Alper’e savunma oyuncusu arkadan şarj yaptı. Hakemin yorum alanında olan bir pozisyondu. Penaltı kararı verse yanlış diyemezdik ama o devam demeyi tercih etti. Pozisyonun hemen ardından yapılan ortada ise top savunma oyuncusunun eliyle buluştu. Burada hakemin devam kararı doğruydu. Çünkü savunma oyuncusunun kendi vurduğu top eline gelmişti.

KIRMIZILAR DOĞRUYDU

62. dakikada Nelsson’un rakibi Birmancevic’i düşürdüğü pozisyonda çıkan kırmızı kart doğruydu. Nelson yaptığı faulle, açık şekilde rakibinin bariz gol atma şansını önledi. 80. dakikada konuk ekipte Rynes, Barış Alper’e yaptığı faulün ardından doğru şekilde ikinci sarı karttan kırmızı kart gördü.

CESARETLİ OYUN – ERMAN ÖZGÜR

Maçın ilk yarısı Galatasaray için oyun olarak çok iyi geçmese de birkaç önemli performans tabelanın Galatasaray’ı işaret etmesine yetti. Takımı için büyüyebilecek tehlikeleri ya da net fırsata dönüşen fırsatları ellerinde eriten Muslera, savunmada kuvvetli ve çabuk düşünen Sanchez, orta sahada her yere basan, oyunu iki yönlü iyi oynayan Kerem Demirbay ve servisleri ile takımını rakip kaleye götüren İcardi ilk yarı sonunda Galatasaray için öne çıktılar. Prag’ın topu daha fazla kontrol ettiği, Galatasaray’ı hataya zorlayıp pozisyon ürettiği anlarda bu oyuncular ön plana çıktılar. 2. yarıya Prag, 1 gol 1 asistlik performansı ile sahanın en iyisi olan Preciado golü ile başladı. Bol aksiyonlu 2. yarıda futbol adına her şey vardı. Sparta Prag’ın golüne Mertens golü ile tepki veren Galatasaray’da Nelsson atılmasına ve Prag’ın 2. golüne rağmen direnç arttı.

RÖVANŞTAN ÇEKİNMEYE GEREK YOK

Okan Buruk’ın cesaretli hamleleri, maçın yıldızı Muslera’nın sahne almaya devam edişi ve maçın içerisinde fırsatları kaçırmasına rağmen uzatmalarda gelen İcardi golü ile Galatasaray’ın Prag zaferi tescillendi. Galatasaray iç saha avantajını skor avantajına çevirdi. 2. maç elbette hiç kolay değil ama Galatasaray, Şampiyonlar Ligi’nde Prag’tan çok daha zor deplasmanlarda başarılı maçlar çıkarmışken rövanştan çekinmeye gerek olmadığını düşünüyorum.

AVANTAJ BİZDE – METİN KARABAŞ

Galatasaray, Avrupa Ligi son 16 turu ilk maçında Sparta Prag’ı konuk etti. Sarı-Kırmızılılar mücadeleye beklenen 11 ile çıktı. Oldukça yüksek tempoda başlayan mücadelede Sarı- Kırmızılılar oyunun ilk bölümlerinde rakip kalede baskılı olsa da konuk ekip de hızlı ataklarla pozisyon aradı. Orta alan baskısı ile Prag kalesinde pozisyonlar bulan temsilcimiz, aradığı golü 19. dakikada Kerem Demirbay ile buldu: 1-0. Bu golden sonra da tempo düşmezken, Çekya temsilcisi skoru eşitleyebilmek adına daha cesur oynamaya başladı. Kalan sürede gol olmayınca, Okan Buruk’un takımı soyunma odasına 1-0 önde gitti.

MUSLERA VE ICARDİ

İkinci yarıya konuk ekip hızlı başladı. 47’de Preciado ceza sahası dışından sert vurdu, top ağlarımıza gitti: 1-1. 55’te Galatasaray’da sakatlanan Kaan Ayhan’ın yerinde Abdülkerim oyuna girdi. 61’de Mertens ceza sahası dışı sağ çaprazından sert vurdu, Krejci’ye çarpan top ağlara gitti: 2-1. Maalesef Çekler bu gole 4 dakika sonra Kuchta ile cevap verdi: 2-2. Konuk takım bu golden sonra çok daha tehlikeli ataklarla kalemize gelmeye başladı. Son bölümde ise tempo iyice arttı. 90’da Muslera karşı karşıya kaldığı pozisyonda yüzde yüzlük golü önledi ve takımını oyunda tuttu. Bundan bir dakika sonra ise Icardi sahneye çıktı ve topu ağlara gönderdi: 3-2. Galatasaray bu golle rakibini mağlup ederken, rövanş için de önemli bir avantaj yakalamış oldu.

GRANDE MAESTRO – OĞUZ DİZER

Galatasaray kazanma adına ne gerekiyorsa, onu denedi. Aksini iddia edemeyiz. Fenerbahçe’ye 7 atan Olomouc bunların yanında gazozsa, Spartak fresh meyve suyu valla! Tipik Çek futbolu. Adamlar resmen 70 amperlik akü gibi 12 volt elektrik üretip tüm sistemleri devreye soktuğunuz halde, 14-15 volta çıkıyor! Ne konjektör, ne de alternatör zerre arıza yapmayıp vızır vızır çalışıyor. İşte bu gücü ‘Pes’ ettirmek kolay mı? Galatasaray’a kısmet oldu. İcardi 90’da işi çözdü. Dört dörtlük bir İspanyol hakem izledik. Her kararına saygı duyulası bir hidalgo yani! Zaten hiç kimse de itiraz etmedi. Galatasaray 10 kişi oynamak zorunda kaldı, hakem Nelsson kararında yüzde 100 haklıydı. İlk yarının ilk 15 ve son 10 dakikasında Çekler tam gaz yaptı. Bize 20 dakikalık süre kaldı. Arada spin attık ama mücadeleden asla vazgeçmedik. Demirbay, Vindahi’yi karaciğerinden yaraladı: 1-0.

EKİBE GÜVEN TAM

Icardi, 10 numara nefaseti örnekleyip 90’da da attığı golle galibiyeti sağladığı gibi ümitleri de, diriltti. Preciado 2 asist ve attığı golle, Spartak’ın her bölgesinin tehlike arz ettiğini belgeledi. Mertens ise ‘İşaret etmedikçe çıkarılmamalı’ kanaatime attığı golle ‘Haklı’ sertifikası verdi. Kuch, 2-2’yi sağlasa da, Muslera dün galibiyet karnesinin hamili değil mi yani? Hele hele son andaki kurtarışı, ne mükemmeldi. 3-2 kazandık fakat Prag’da çok ama çok zor bir 90 dakikanın Galatasaray’ı beklediğini kabul edip, Grande maestro Okan Buruk ve ekibine güvenimizi pekiştirmeliyiz. Bravo Galatasaray…