Okan Buruk yönetimindeki Galatasaray ile Shota Arveladze yönetimindeki Fatih Karagümrük, Türkiye Kupası çeyrek finalinde kozlarını paylaştı. Müsabakayı Fatih Karagümrük 2-0 kazandı ve adını yarı finale yazdırdı. Öte yandan Galatasaray kupaya veda eden taraf oldu. Sarı-kırmızılı ekibin eski kalecisi Kerem İnan, oynanan maçı ‘Teknik Bakış’ köşemizde değerlendirdi.

İÇ SAHADAKİ SERİ SONA ERDİ

Aslan’ın evindeki yenilmezlik serisi de Karagümrük mağlubiyetle sona erdi. En son 24 Ekim’de Bayern’e taraftarı önünde 3-1 yenilen Sarı-Kırmızılılar, sonrasında çıktığı 14 resmi maçta 13 galibiyet, 1 beraberlik yaşamış, üst üste 11 resmi maçını da kazanmıştı. Okan Buruk ve öğrencileri uzun bir aradan sonra taraftarını hayal kırıklığına uğrattı.

KARAGÜMRÜK TARİHE GEÇTİ

Sezon başından bu yana Süper Lig’de tehlikeli bölgede dolaşan, 29 puanla ateş hattından uzaklaşma mücadelesi veren Karagümrük, Türkiye Kupası’nda ise destan yazıyor. Çeyrek finalde Galatasaray’la eşleştikten sonra havlu atmasına yüksek ihtimal olarak bakılan İstanbul ekibi, Rams Park’ta büyük bir sürprize imza atarak Galatasaray’ı kupanın dışına itmeyi başardı. Marcao’nun attığı golle kazanan Kırmızı-Siyahlılar, bu zafer kulüp tarihinde de çok önemli bir yere geçti. Tarihinde ilk kez yarı final sevinci yaşayan Fatih temsilcisi maç sonunda büyük sevinçle stattan ayrıldı.

İŞTE KEREM İNAN’IN DEĞERLENDİRMELERİ:

“Atan ve tutanıyla fark yaratan Galatasaray’da Muslera ve Icardi’nin birer alternatifinin olmaması çok net şekilde mağlubiyeti getirdi. Bu yenilginin başka bir açıklaması yok. Son 3-4 haftadaki hoca başta olmak üzere genel formsuzluk derbi öncesi en büyük handikap…

Galatasaray’ın çok ciddi konsantrasyon kaybı var. Şampiyonlar Ligi hedefiyle sezona girildi, elden gitti. Avrupa’da devam beklendi, hüsran yaşandı. Ziraat Türkiye Kupası’ndan da elendi, sadece lig kaldı. Şu bir gerçek Galatasaray’da Okan hoca ve takımda ciddi bir formsuzluk söz konusu. Aslında 3-4 haftadır süren bir şey bu.

Prag maçını da içine katarak söyleyebiliriz ki Galatasaray oyun dominasyonunu kaybetti. Sahaya konan güçlü karakter sezonun büyük kısmında olduğu gibi değil. Elbette bu tarz maçlarda rotasyon yapmanız gerekir ama rotasyon gücünüz varsa yapabilirsiniz. Atan ve tutanıyla fark yaratan Galatasaray’da Muslera ve Icardi’nin birer alternatifinin olmaması çok net şekilde mağlubiyeti getirdi. Hocanın en büyük farkı hamleleriydi, ancak son süreçte bu hamlelerden istediği geri dönüşü alamıyor.

HER ŞEY DEĞİŞTİ, AMA KALECİ YOK!

Muslera bu maçta oynayabilirdi, oynamalıydı da. Galatasaray’ın uzun yıllardır Muslera’nın yanına bırakın bir alternatifi ikinci bir kaleci bulamaması en büyük hanikap. Bu kadar yönetim değişti, hoca gitti geldi, transferler yapıldı ama Muslera yokken rahat maç izletecek bir kaleci bulunamadı. Altyapıdan da yetiştirilmedi. Günay’ın ilk golde çok net hatası var.

Transferlerde de planlama yanlışlığı sözkonusu. Galatasaray’ın ikinci bir golcüsü yok. Bakambu gitti, Vinicius da olmadı. Yani planlamalardaki yanlışlar bu sonucu ortaya çıkardı. Şimdi gözler derbide. Galatasaray’ın bu motivasyon kaybıyla kritik maça çıkacak olması açıkçası ürkütüyor.”