Türkiye’de Galatasaray ve Antalyaspor’da oynayan Alman futbolunun efsane ismi Lukas Podolski, FANATİK Gazetesi’ne konuştu. Podolski, takımı Gornik Zabrze’nin devre arası kampını yaptığı Antalya’daki Ela Excellence Resort Belek’te Çağrı Davran’ın sorularını yanıtladı. Şimdi söz Poldi’de:

‘1-2 yıl sonra her şey biter’

“Galatasaray, yakın geçmişte çok iyi işler yaptı. Önemli isimleri getirdi ve transfer ettiği oyuncuları satabildi. Genelde Türkiye’de yaşı büyük oyunculara büyük paralar verilir ve 1-2 yıl sonra her şey biter. Galatasaray, bu açıdan iyi bir yolda.”

‘Bir sonraki isim Kerem…’

“Boey, Bayern Münih’e 30 milyon Euro’ya gitti. Onu, sadece 1 milyon Euro’ya yakın bir paraya almışlardı. Boey’den sonra yüksek rakamlara satılabilecek isim, Kerem Aktürkoğlu olur. Statları hep dolu. Şampiyonlar Ligi’nde yer alıp, iyi oynadılar. Bu çok önemli. Çünkü Türk futbolunda her şey çok hızlı değişiyor. Beşiktaş ve Trabzonspor, şampiyon olduktan sonra puan tablosunda oldukça geride kalmışlardı. Türkiye’de şampiyon olmak zor ama bu başarı sonrasındaki düşüşün nedenlerini anlayamıyorum. O yüzden Galatasaray’daki işleyişi ve oynadıkları futbolu beğeniyorum. Fenerbahçe ise yaklaşık 10 yıldır yatırım yapıyor, deniyor. Ancak şu ana kadar hâlâ ligi kazanamadılar.”

‘Zirveyi Aslan belirleyecek’

“Fenerbahçe, Galatasaray’la çekişmeli bir şampiyonluk yarışı içerisinde. Kimin daha çok puan toplayacağını göreceğiz. Aslan, burada karar verici olacaktır. Galatasaray’ın son birkaç yıldaki stratejisine baktığınızda, Fenerbahçe’ye göre çok daha akıllıca yönetiliyor, panik havası yok ve daha sakin bir ortam var. Yönetim anlamında daha iyiler, iyi oyuncular getiriyorlar ve bunu yaparken kupalar kazanıyorlar. Dışarıdan bakan biri olarak, son döneme Fenerbahçe’ye göre daha fazla büyüyorlar ve bu şekilde devam etmeliler.

‘Avrupa’da elbette favori’

Galatasaray’ın Avrupa’daki performansı için yorumun?

“Şampiyonlar Ligi performansı, hem onlar hem de Türk futbolu adına çok iyiydi. Dünya basınında birçok haber yapıldı. Önemli bir reklam oldu. Artık Avrupa Ligi’ndeler ve orada güçlü takımlar var. Kupa 1’de dikkat çekici bir performansları vardı ama artık iki ayaklı maçlar oynayacaklar. Her şey olabilir. Normal şartlarda elbette Galatasaray, favoriler arasında.”

‘Icardi büyük bir etki yarattı’

Icardi’nin, Galatasaray’daki etkisi seni şaşırttı mı?

“Şaşırmadım. Icardi, daha ilk haftadan kulüple ve camiayla çok iyi bir iletişim yakaladı. İyi bir kadroya geldi. Büyük bir etki yarattı, formaları satılıyor ve gollerini atıyor. Bu etki taraftarlar, kulüp ve şehir için harika. Icardi, taraftarın gücüne saha dışında da sahip. Galatasaray büyük bir takım ve bunu anlayan oyuncuların gelmesi her zaman önemlidir. Icardi’nin yanı sıra Zaha, Ziyech ve Sanchez gibi akıllı futbolcuların da takıma katılması, kulüp adına sevindirici.”

‘Türkiye için büyük avantaj’

EURO 2024, Türkiye’nin şansını nasıl görüyorsun?

“Türkiye, kağıt üzerinde favoriler arasında değil. Ancak turnuvada önemli işler başarabilirler. Gruptan çıkma şansları yüksek. Almanya’da çok sayıda Türk’ün yaşaması, çok büyük bir avantaj. Türk futbolu ise genel anlamda iyi bir yolda. Ancak ben yine de Türk futbolunun, potansiyelinin yüzde 100’ünü kullanamadığını düşünüyorum.”

‘Anlayış ve fikirler farklı’

Kariyerinde 2000’lerden başlayarak 3 farklı 10 yılı gördün. Yorumun nedir?

“Bu anları gördüğüm için mutluyum. İlk dönemlerimde futbolda daha fazla karakter vardı. Şimdi ise VAR geldi, oyuna yeni kurallar eklendi ve para daha fazla futbolun içerisinde. Artık büyük maaşlar ve büyük transferler konuşuluyor. ‘Sosyal medya gücü’ diye bir şey var. 20 yıl önce bunlar yoktu. Şunu da gördüğüm için memnunum; oyuncular artık sadece futbolcu olmaya odaklı. Her şeyi kontrol altında tutup, kendilerine her anlamda dikkat edebiliyorlar. Kötü ya da iyi diye bir ayrımım yok. Artık, eskiye göre anlayış ve fikirler daha farklı.”

‘Taraftarları korumak gerek’

Her gün TV’de maç olması futbol için iyi mi?

“Televizyona bu açıdan sahip olmak güzel. Ancak örneğin Almanya’da, farklı maçları izlemek için 4-5 tane kanal var. Para odaklı bu durum, insanları futboldan uzaklaştırıyor. Normal bir taraftar, bunların hepsine nasıl abone olacak! Sonuçta aynı anda sadece 1 maç izleyebilirsin. Kariyerimin ilk dönemimde maç izlemek için stada gitmek gerekiyordu. Tek kanal vardı ve her maç yayınlanmazdı. Özetleri akşam izleyebilirdik. Oğlum için ise şu anki dönem çok normal. Çünkü geçmişi bilmiyor. Örneğin bir maçtaki önemli bir pozisyonu, artık sosyal medyada saniyeler içerisinde görebiliyorsunuz. Sonuç olarak futbol, taraftarlara ait ve bunu korumak gerekiyor. Yani param var, her şeyi satın alırım mantığıyla hareket edilmemeli.”

‘Pozisyonlara göre verilmeli’

The Best ya da Ballon d’Or gibi ödüllere bakış açın nedir?

“Bireysel ödüller artık hoşuma gitmiyor. Oylar nasıl ve neye göre veriliyor? Ayrıca Messi ya da Ronaldo hayranıysan, oyunu koşulsuz onlardan birine verirsin. Bir forvetle, stoper ya da kaleci aynı olamaz. Neden kaleci (Almanya’dan Manuel Neuer mesela) değil de, hep forvetler ödülü kazanıyor! Maçta 12 kilometre koşan, pas atan, ikili mücadeleye giren bir 6 numara da, Ballon d’Or alabilir. İlla ödül verilecekse; pozisyonlara göre en iyi kaleci, en iyi defans, en iyi orta saha ve en iyi forvet şeklinde verilmeli!”

‘Arda Güler’in oynaması lazım’

“Herkes, zaten Arda Güler’in harika bir yetenek olduğunu kabul ediyor. Real Madrid adımının iyi olup olmadığını ilerleyen dönemde göreceğiz. Belki de Real’e gidişi çok hızlı oldu. Önümüzdeki aylarda ilk 11’in değişmez ismi olmayacak. Fenerbahçe’den gelip, Real Madrid’de yer bulmak kolay değil. Fenerbahçe elbette büyük ama Real Madrid farklı bir seviye. Böyle bir kulüpte, ‘Ona süre vermeliyiz. Yardım etmeliyiz’ gibi cümlelere zaman yok. Sonuçta tüm kupaları kazanmak için oynuyorlar.”

‘İyi yönde değil gibi…’

“Genç yaşta olduğunuzda oynamak ve süre almak en önemlisi. Bugün için baktığımızda Arda’nın Real’e gidişi, iyi yönde değil gibi duruyor. Örneğin Bayern Münih’ten Musiala, genç yaşta her maçta sahada; büyüyor, öğreniyor, hata yapıyor… Sürekli yedek kulübesinde olduğunuzda motivasyonunuzu kaybediyorsunuz. Arda, sakatlıklar yaşadı ve sezonun ilk yarısında hiç oynamadı. Başka bir takıma kiralanması da, bu süreçte mantıklı olabilir. Toni Kroos’u hatırlayın; 19 yaşında Leverkusen’e kiralanmıştı ve sonra çok güçlü bir şekilde Bayern Münih’e dönmüştü.”

Galatasaray, Samsun’da izdiham yarattı

daha fazla video için